1956 yılında Erzincan'da doğdu.
Eğitimine sırasıyla Talatpaşa İlköğretim okulu, Şişli Ortaokulu, Zincirlikuyu Yapı Teknik Lisesi'nde devam etti ve Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu.
İş yaşamına Kağıthane Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT Genel Müdürlüğü'nde devam etti.
Daha sonra kamu görevinden ayrılarak ticaret yapmaya başladı.
Siyasi yaşamı Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyeliği ile başladı, daha sonra;
- Gençlik Kolu Yönetim Kurulu Sekreterliği,
- Gençlik Kolu Yönetim Kurulu Başkanlığı,
- İlçe Başkanlığı, Kurultay Delegeliği,
- 18. Dönem İstanbul Milletvekilliği,
- TBMM Başkanlık Divanı Üyeliği,
- F.M.V. Işık Lisesi Okul Aile Birliği Üyeliği,
- Türk Parlamenterler Birliği Üyeliği,
- Türk-Alman Parlamento Dostluk Grubu Yönetim Kurulu Üyeliği,
- Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeliği,
- Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Üyeliği,
- Herkes İçin Spor Federasyonu As Başkanlığı,
- Futbol Federasyonu Delegesi olarak görev yaptı.
-TBMM'de Bir Milletvekili ve İstanbul'da Direksiyon Sallamak adlı iki kitabı bulunmaktadır.
2. Dönem başkanlığı sırasında;
-Romanya Cumhurbaşkanı Ion İliescu tarafından Devlet Nişanı ile Ödüllerildi.
-Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Engelli Yurttaşlarmıza ,
-Eski Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından da eğitime verdiği katkıllarından dolayı ödüllendirilmiştir...
-Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD)Eylül 2005 ve 2008 seçimlerinde ,seçim kampanyasına destek vermiştir.
- 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerde 3.defa Belediye Başkanı seçildi.
- Temmuz 2009 tarihinde DSP'den istifa ederek Türkiye Değişim Hareketi çalışmalarını başlattı.
20 Ocak 2010 Çarşamba
TDH amacımız
Hava Döndü, çağ değişiyor...
21.yüzyılın başındayız ve tüm olumsuzlara rağmen ülkemizin potansiyeli, iç dinamikleri, insanlarımızın her gün artan bilgi-görgü ve birikimi, çoğalan değişim talepleri ile beraber ülkemizin önüne 21. yüzyılın getirdiği fırsatlar bizleri heyecanlandırıyor ve geleceğe umutla bakıyoruz...
Ne var ki, bir o kadar da endişeliyiz!
Çünkü toplumumuz, ülkemiz ve gündelik hayatımız; çatışmacı ve ötekileştirici bir kutuplaşma geriliminin pençesinde...
Çünkü giderek yarınlarımız bilimden beslenmeyen, dünyayı sorgulamayan, değişen dünya karşısında uyum ve bütünleşme projesi olmayan, her şeyi dış dinamiklere bağlayan, vizyonu, süreç ve risk yönetme yeteneği bulunmayan anlayışlara bırakılmış görünüyor.
MEVCUT DEVLET DÜZENİ;
Eskimiş ve hantal yönetim organları,
Yenilenmesi bir yana hatta gerileyen siyasal kurumları,
Tekellerin, bölgesel eşitsizlerin ve gelir dağılımı adaletsizliğinin hakim olduğu, yoksulluğu ve yoksulların sayısını artıran ekonomisi,
Merkezi yönetimin vesayeti ve izni altında çıkar mekanizması gibi çalışan yerel yönetimleri,
Her şeyi kanun maddeleriyle, merkeziyetçi ve tek tip modellerle çözmeye kalkan yönetim anlayışı ile ÇALIŞAMAZ DURUMDADIR.
OYSA BİZ;
Çağdaş Cumhuriyet'in temelinde yatan akılcı ve çağdaş toplum idealine uygun,
Hukukun her alanda üstün tutulduğu,
Sürdürebilir kalkınmanın gerçekleştirildiği,
Rekabetçi ve dinamik bir ekonomik yapının gerçekleştiği,
Sosyal adaletin hâkim olduğu,
Herkesin düşüncesine, inancına, kimliğine, kültürüne özgürce sahip çıkabildiği ve sorumluluğunu yerine getirebildiği,
Herkesin kendini ilgilendiren her türlü karara katılabildiği, denetleyebildiği, katılımcı demokrasinin bir yaşam biçimi haline dönüştüğü, demokratik toplum ve gönüllü yurttaşlık idealimize ulaşmış,
Avrupa Birliği içinde yer alan, aynı zamanda Avrupa Birliği'nin dönüşümüne etkin olarak müdahil olabilen,
YENİ BİR DÜNYAYI KENDİ İNSANIMIZ VE DİNAMİKLERİMİZLE KURABİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ.
ÇIKAR YOLUN;
İnsanlarımızın kendi kararlarını kendilerinin verebilecek olgunluk ve yetkinlikte oldukları gerçeğini kabul etmek ve yurttaşın beyanına itibar etmek,
İnsan hakları ve evrensel hukuk ilkelerine dayalı tam demokrasiyi yaşam biçimi olarak kabul etmek,
Yaratıcı, çağdaş, barışçıl, özgürlükçü eğitim sistemi
Bütün siyasal eğilimlerin ve bütün taleplerin eşit ve özgürce katılabileceği ve tartışabileceği atılımcı ve demokrat siyasal düzen,
Adil gelir dağılımı ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma,
Ötekisi olmayan, hukuka ve çağdaş uygarlığa dayanan barışçı ve çoğulcu toplumsal düzen;
Çağdaş, katılımcı, demokratik ve etkin yönetim düzeninin kurallarını koyan,
TOPLUMSAL UZLAŞMAYA
DAYANAN YENİ BİR
TOPLUMSAL SÖZLEŞME
OLDUĞUNA İNANIYORUZ.
Toplumda çok farklı siyasal duyarlılıkları, ideolojik ve etnik kimlikleri farklı siyasal talepleri ve hayat tarzlarını bir gerginlik konusu olmaktan çıkarıp, hepimizin ufkunu genişleten bir zenginlik duygusuna çevirmek elimizdedir.
Toplumda var olan farklılıklardan doğan farklı siyasi taleplerin, kısır siyaset yapısı üzerinden gelişen giderek hayatın her alanını etkileyen kutuplaşma psikolojisinin ve çatışmacı siyasi ortamın aşılabileceğini ve aşılması gerektiğine inanıyor,
Toplumun sağduyusuna ve uzlaşmacı sezgisine, huzur ve refah arzusuna ve değişim niyetliliğine güveniyoruz.
Yapı ve kültür zenginliğimizin gereği olan, farklı eğilimlerin ve farklı taleplerin hayatın her alanında serbestçe örgütlenerek, kendi alanlarının yönetimine ve tüm ülke yönetimine kendi ağırlığını koyabileceği, çoğulcu ve katılımcı ortamı oluşturabileceğimiz ve sürdürebileceğimizi savunuyoruz.
BUNLAR İÇİN GEREKLİ OLAN;
Kısır ve kavgacı yapının ufuk açıcı ve önderlik edici siyasi yapılara ve siyaset anlayışlarına dönüşümü,
Yurttaşına ödevler veren devlet ve yönetim zihniyetinden yurttaşına güvenen ve hizmet eden etkin ve nazik devlet anlayışına dönüşümü,
Güçlü olanın istediğinin değil insan haklarına dayalı hukukun egemenliğine olan inanca dönüşümü,
Yurttaşları arasında ayrım göstermeyen ayrım göstermeyen, çatışmacı dil ve tarzdan barışçı, uzlaşmacı, dayanışmacı toplumsal hayata dönüşümü,
Hayatın her alanında değişim inancı, niyetliliği ve bu niyetliliğin siyasi olarak yönetilmesidir.
BİZLER, İŞTE BU İNANÇLARLA,
TÜRKİYEMİZİ YARINLARA,
ONURLU YAŞAMA TAŞIYACAK
SİYASİ İRADEYİ OLUŞTURMAK,
TOPLUMUN DEĞİŞİM TALEBİNİN
SİYASİ ÖNDERİ OLABİLMEK İÇİN
YOLA ÇIKIYORUZ.
ÇÜNKÜ BU TOPRAKLARDA;
Daha Huzurlu,
Daha Gelişmiş,
Daha Eşit,
Daha Özgür,
Daha adil,
Daha Emniyetli
Ötekisi olmayan,
Hukuku ve Medeniyeti özümsemiş,
Sevgiyi ve Bilgiyi paylaşarak çoğaltan,
Varlığı ve Bereketi zengin bir hayata ulaşabilmek mümkündür.
DEĞİŞİM İÇİN GEREKEN İRADE,
İNSANLARIMIZDA MEVCUTTUR.
2-AMAÇ
Bölgesinde ve dünyada adil ve kalıcı bir barış ortamının oluşması için etkin rol oynayan,
Bölgesel ve küresel işbirlikleri ve örgütlenmelere öncü, katılımcı ve etkin olan,
İnsan haklarına dayalı, çağdaş ve tam demokratik yeni anayasasını yürürlüğe koymuş,
Demokratik, bağımsız ve adil bir hukuk sistemini kurmuş,
Yurttaşlarımızın ülkemizin geleceğinde ve kendilerini ilgilendiren her türlü karar sürecinde söz ve karar sahibi olduğu,
Sosyal güvenlik, sağlık ve eğitim gereksinimlerinin karşılanması devlet tarafından garantiye alınmış,
Sürdürülebilir ve çevreye duyarlı ekonomik gelişmeyi gözeten,
Gelir ve refah dağılımı dengeli,
Nitelikli ve tam istihdamı gerçekleştirilmiş,
Bilim ve teknolojide yetkinleşmiş,
Ekonomide serbest piyasanın her türlü ön koşulunu yerine getirmiş, üreten,
Dünya ile bütünleşmiş aynı zamanda dünya ile rekabet edilen bir ekonomik yapıya ulaşmış,
21.yüzyılın başındayız ve tüm olumsuzlara rağmen ülkemizin potansiyeli, iç dinamikleri, insanlarımızın her gün artan bilgi-görgü ve birikimi, çoğalan değişim talepleri ile beraber ülkemizin önüne 21. yüzyılın getirdiği fırsatlar bizleri heyecanlandırıyor ve geleceğe umutla bakıyoruz...
Ne var ki, bir o kadar da endişeliyiz!
Çünkü toplumumuz, ülkemiz ve gündelik hayatımız; çatışmacı ve ötekileştirici bir kutuplaşma geriliminin pençesinde...
Çünkü giderek yarınlarımız bilimden beslenmeyen, dünyayı sorgulamayan, değişen dünya karşısında uyum ve bütünleşme projesi olmayan, her şeyi dış dinamiklere bağlayan, vizyonu, süreç ve risk yönetme yeteneği bulunmayan anlayışlara bırakılmış görünüyor.
MEVCUT DEVLET DÜZENİ;
Eskimiş ve hantal yönetim organları,
Yenilenmesi bir yana hatta gerileyen siyasal kurumları,
Tekellerin, bölgesel eşitsizlerin ve gelir dağılımı adaletsizliğinin hakim olduğu, yoksulluğu ve yoksulların sayısını artıran ekonomisi,
Merkezi yönetimin vesayeti ve izni altında çıkar mekanizması gibi çalışan yerel yönetimleri,
Her şeyi kanun maddeleriyle, merkeziyetçi ve tek tip modellerle çözmeye kalkan yönetim anlayışı ile ÇALIŞAMAZ DURUMDADIR.
OYSA BİZ;
Çağdaş Cumhuriyet'in temelinde yatan akılcı ve çağdaş toplum idealine uygun,
Hukukun her alanda üstün tutulduğu,
Sürdürebilir kalkınmanın gerçekleştirildiği,
Rekabetçi ve dinamik bir ekonomik yapının gerçekleştiği,
Sosyal adaletin hâkim olduğu,
Herkesin düşüncesine, inancına, kimliğine, kültürüne özgürce sahip çıkabildiği ve sorumluluğunu yerine getirebildiği,
Herkesin kendini ilgilendiren her türlü karara katılabildiği, denetleyebildiği, katılımcı demokrasinin bir yaşam biçimi haline dönüştüğü, demokratik toplum ve gönüllü yurttaşlık idealimize ulaşmış,
Avrupa Birliği içinde yer alan, aynı zamanda Avrupa Birliği'nin dönüşümüne etkin olarak müdahil olabilen,
YENİ BİR DÜNYAYI KENDİ İNSANIMIZ VE DİNAMİKLERİMİZLE KURABİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ.
ÇIKAR YOLUN;
İnsanlarımızın kendi kararlarını kendilerinin verebilecek olgunluk ve yetkinlikte oldukları gerçeğini kabul etmek ve yurttaşın beyanına itibar etmek,
İnsan hakları ve evrensel hukuk ilkelerine dayalı tam demokrasiyi yaşam biçimi olarak kabul etmek,
Yaratıcı, çağdaş, barışçıl, özgürlükçü eğitim sistemi
Bütün siyasal eğilimlerin ve bütün taleplerin eşit ve özgürce katılabileceği ve tartışabileceği atılımcı ve demokrat siyasal düzen,
Adil gelir dağılımı ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma,
Ötekisi olmayan, hukuka ve çağdaş uygarlığa dayanan barışçı ve çoğulcu toplumsal düzen;
Çağdaş, katılımcı, demokratik ve etkin yönetim düzeninin kurallarını koyan,
TOPLUMSAL UZLAŞMAYA
DAYANAN YENİ BİR
TOPLUMSAL SÖZLEŞME
OLDUĞUNA İNANIYORUZ.
Toplumda çok farklı siyasal duyarlılıkları, ideolojik ve etnik kimlikleri farklı siyasal talepleri ve hayat tarzlarını bir gerginlik konusu olmaktan çıkarıp, hepimizin ufkunu genişleten bir zenginlik duygusuna çevirmek elimizdedir.
Toplumda var olan farklılıklardan doğan farklı siyasi taleplerin, kısır siyaset yapısı üzerinden gelişen giderek hayatın her alanını etkileyen kutuplaşma psikolojisinin ve çatışmacı siyasi ortamın aşılabileceğini ve aşılması gerektiğine inanıyor,
Toplumun sağduyusuna ve uzlaşmacı sezgisine, huzur ve refah arzusuna ve değişim niyetliliğine güveniyoruz.
Yapı ve kültür zenginliğimizin gereği olan, farklı eğilimlerin ve farklı taleplerin hayatın her alanında serbestçe örgütlenerek, kendi alanlarının yönetimine ve tüm ülke yönetimine kendi ağırlığını koyabileceği, çoğulcu ve katılımcı ortamı oluşturabileceğimiz ve sürdürebileceğimizi savunuyoruz.
BUNLAR İÇİN GEREKLİ OLAN;
Kısır ve kavgacı yapının ufuk açıcı ve önderlik edici siyasi yapılara ve siyaset anlayışlarına dönüşümü,
Yurttaşına ödevler veren devlet ve yönetim zihniyetinden yurttaşına güvenen ve hizmet eden etkin ve nazik devlet anlayışına dönüşümü,
Güçlü olanın istediğinin değil insan haklarına dayalı hukukun egemenliğine olan inanca dönüşümü,
Yurttaşları arasında ayrım göstermeyen ayrım göstermeyen, çatışmacı dil ve tarzdan barışçı, uzlaşmacı, dayanışmacı toplumsal hayata dönüşümü,
Hayatın her alanında değişim inancı, niyetliliği ve bu niyetliliğin siyasi olarak yönetilmesidir.
BİZLER, İŞTE BU İNANÇLARLA,
TÜRKİYEMİZİ YARINLARA,
ONURLU YAŞAMA TAŞIYACAK
SİYASİ İRADEYİ OLUŞTURMAK,
TOPLUMUN DEĞİŞİM TALEBİNİN
SİYASİ ÖNDERİ OLABİLMEK İÇİN
YOLA ÇIKIYORUZ.
ÇÜNKÜ BU TOPRAKLARDA;
Daha Huzurlu,
Daha Gelişmiş,
Daha Eşit,
Daha Özgür,
Daha adil,
Daha Emniyetli
Ötekisi olmayan,
Hukuku ve Medeniyeti özümsemiş,
Sevgiyi ve Bilgiyi paylaşarak çoğaltan,
Varlığı ve Bereketi zengin bir hayata ulaşabilmek mümkündür.
DEĞİŞİM İÇİN GEREKEN İRADE,
İNSANLARIMIZDA MEVCUTTUR.
2-AMAÇ
Bölgesinde ve dünyada adil ve kalıcı bir barış ortamının oluşması için etkin rol oynayan,
Bölgesel ve küresel işbirlikleri ve örgütlenmelere öncü, katılımcı ve etkin olan,
İnsan haklarına dayalı, çağdaş ve tam demokratik yeni anayasasını yürürlüğe koymuş,
Demokratik, bağımsız ve adil bir hukuk sistemini kurmuş,
Yurttaşlarımızın ülkemizin geleceğinde ve kendilerini ilgilendiren her türlü karar sürecinde söz ve karar sahibi olduğu,
Sosyal güvenlik, sağlık ve eğitim gereksinimlerinin karşılanması devlet tarafından garantiye alınmış,
Sürdürülebilir ve çevreye duyarlı ekonomik gelişmeyi gözeten,
Gelir ve refah dağılımı dengeli,
Nitelikli ve tam istihdamı gerçekleştirilmiş,
Bilim ve teknolojide yetkinleşmiş,
Ekonomide serbest piyasanın her türlü ön koşulunu yerine getirmiş, üreten,
Dünya ile bütünleşmiş aynı zamanda dünya ile rekabet edilen bir ekonomik yapıya ulaşmış,
29 Eylül 2009 Salı
Türkiye Değişim Hareketi ilk mitingini Abdi İpekçi’de yaptı
Mustafa Sarıgül, “Türkiye Değişim Hareketi”nin ilk mitingini Abdi İpekçi’de yaptı...
DSP'den istifa ederek Türkiye Değişim Hareketi (TDH) adlı oluşuma liderlik yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kuracağı yeni partinin startını bugün verdi.
İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapılan 'İktidar Yolunda İstanbul Buluşması' adlı mitinge İstanbul'un yanı sıra, Türkiye'nin çeşitli illerinden de katılım yaşandı. Yaklaşık 20 bin kişinin salonda olduğu miting için gelen yaklaşık 10 bin kişi de dışarda kaldı.
Bir çok TV kanalının canlı yayınladığı mitingi bazı kanallarda haber bültenlerinde geniş yer ayırdı. Salonda bir çok parti mitingine oranla çok daha fazla kadın ve genç olması dikkat çekti.
Mustafa Sarıgül'ün salona gelişinde Abdi İpekçi tam anlamıyla çoşkuyla sarsıldı. Büyük ilgi gören Sarıgül, 500 metrelik bir mesafeyi yarım saatten fazla bir sürede alabildi. Salonda bir süre tur atan Sarıgül ardından konuşmasına başladı.
Sarıgül'ün konuşmasında öne çıkan kısımlar şunlardı:
"TEK AMAÇ İKTİDAR OLMAK.."
"Bugün yeni bir tarih yazıyorsunuz. Yeni bir sayfa açılıyor. İstanbul'dan Türkiyemizin her noktasına yepyeni bir güneş doğuyor. Cesaretinizi kutluyorum. Bu mücadele halkımızın mücadelesidir. Ne mutlu sizlere ki, Türkiye’ye ki, bu toplantıya tanıklık ediyorsunuz. Bu tarihi toplantıyı çocuklarınıza "bende oradaydım" diye anlatacaksınız.
Bugünden sonra TDH'nin bir tek amacı vardır, o da iktidar olmak. Görünen odur ki, bunu bizden başka başaracak bir hareket yoktur. Bizden başka halkın gücünü arkasına alan hareket yoktur. Amacımız AK Parti’den mührü teslim almaktır.
"ANAMUHALEFET İKTİDARIN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR"
Mevcut muhalefet partileri bunu başarabilecek güçte değildir. Türkiye tıkandı. İktidarın alternatifi anamuhalefet değildir. Halkımız değişim istiyor. Türkiye harekete geçmemizi istiyor.
Alın teri ve emek için yollardayız. Sanayicilerimiz üreticilerimiz için yollardayız. Dul, yetim ve engellilerimiz için yollardayız. Emeklilerimiz yolsul ve mutsuz. Gençlerimiz işsiz ve ümitsiz. Yaşlılarımız hastane kapılarında ömür tüketiyor. Yoksullar tedavi olamıyor. Bu yoksul tabloyu değiştirmek için yollardayız. Ankara'daki iktidarı değiştirmek için yollardayız. TDH istiyor ki, her yerde en iyi okullar olsun. En çağdaş, en kaliteli eğitimi bizim çocuklarımız alsın. Canla başla azimle çalışacağız. Üniversite mezunu gençler işsiz. Türkiye’nin yararına olmayan hiç bir projeye imza atmayacağız.
İKTİDAR KURUMLARLA KAVGALI
İkdara bakalım. Kurumlarla, yargıyla, üniversitelerle kavgalı.. Girişimciler, alın teri ve sendikalarla kavgalı..
Muhalefete bakalım.. Yıllardan beri hiçbir konuda somut çözüm üretmiyor. Heyecansız. Dermanı kalmamış.. Yıllardan beri umut vermiyor. Muhalefet Ankara'da laik ve demokratik Türkiye’yi korumak yerine yıllardan beri kendi koltuğunu koruyor.
MUHALEFETE OY VERENLER 'ÇARE YOKTU' DİYOR
Televizyonları başında büyük bi umut ve sabırla bizleri izleyenler.. Ülkemizde kısır bir döngü var. İktidara oy verenler seçimden sonra “pişmanım” diyor. Muhalefete oy verenler ise pişman halde “çare yoktu” diye yanıt veriyor.
Şimdi buradan şunu söylüyor. Artık merak etmeyin. Bugün bir seçenek doğuyor. Çare sizsiniz, çare TDH.
Ülkemiz yeni bir siyaset ve enerji arıyor. Bu siyasi anlayış ayrışma yerine bütünleşme getirmelidir. Koşulsuz demokrasiyi ön plana çıkarmalıdır. Bunu yapacak olan tek güç TDH'dir.
Ekonomik ve sosyal sorunlara biz çözüm bulacağız. Çok ama çok çalışacağız. Kurucularımızla birlikte çok temiz duygularla yola çıkıyoruz. Zorluklara beraberce göğüs gereceğiz.."
ECEVİT’İN SLOGANLARI
Diğer yandan hafta boyunca İstanbul'daki cadde ve sokaklara, etkinliği duyuran çok sayıda billboard asıldı. Sarıgül'e destek verenler, İstanbul ve Anadolu'da köprü ve otopark duvarlarına spreyle 'Halkçı Sarıgül', 'Çare Sarıgül' sloganları yazdığı gorülmüştü. O sloganlar 12 Eylül darbesinden sonra da DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit için yazılmıştı.
Spreyle yazılan sloganlar için TDH'den yapılan açıklamada, 'Bunları kimin yazdığını bilmiyoruz. Partinin ismi belli olmadığı için 'Halkçı Sarıgül', 'Çare Sarıgül' sloganları yazılmış' dendi.
2. BULUŞMA ANKARA’DA
İstanbul’daki bu buluşmanın ardından Ankara'da da benzer bir organizasyon yapılacak. Sarıgül ve ekibinin hazırladığı yeni partinin kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı'na on binlerce kişinin katılımıyla verilmesi planlanıyor.
YENİ YILDA YENİ PARTİ
Alınan haberlere bakılırsa Sarıgül liderliğindeki parti 2010 yılının ilk Cuma günü kurulacak. “Yeni Yılda Yeni İktidar” sloganıyla partinin 2 Ocak 2010 Cuma günü kurulması bekleniyor. Partinin kuruluşu alınacak sinyaler ve olumlu/olumsuz tepkiler üzerine erkene çekilebilir.
Konsessus adlı araştırma kuruluşu Ağustos ayında bir seçim aratırması yapmıştı. Araştırmada katılımcılara Sarıgül’le ilgili fikirleri de sorulmuştu.
Eylül ayı başında açıklanan sonuçlara göre “Türkiye'nin yeni bir siyasi partiye ihtiyacı var mı?” sorusuna katılımcılar şöyle yanıt vermiş:
Yeni bir partiye ihtiyaç yok: % 54.6
Yeni bir partiye ihtiyaç var: % 45.4
Türkiye Değişim Hareketi ismiyle parti çalışmaları yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün parti hazırlığı % % 56 oranında olumlu bulunurken, % 31 bu hareketi olumsuz bulmuştu.
DSP'den istifa ederek Türkiye Değişim Hareketi (TDH) adlı oluşuma liderlik yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kuracağı yeni partinin startını bugün verdi.
İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapılan 'İktidar Yolunda İstanbul Buluşması' adlı mitinge İstanbul'un yanı sıra, Türkiye'nin çeşitli illerinden de katılım yaşandı. Yaklaşık 20 bin kişinin salonda olduğu miting için gelen yaklaşık 10 bin kişi de dışarda kaldı.
Bir çok TV kanalının canlı yayınladığı mitingi bazı kanallarda haber bültenlerinde geniş yer ayırdı. Salonda bir çok parti mitingine oranla çok daha fazla kadın ve genç olması dikkat çekti.
Mustafa Sarıgül'ün salona gelişinde Abdi İpekçi tam anlamıyla çoşkuyla sarsıldı. Büyük ilgi gören Sarıgül, 500 metrelik bir mesafeyi yarım saatten fazla bir sürede alabildi. Salonda bir süre tur atan Sarıgül ardından konuşmasına başladı.
Sarıgül'ün konuşmasında öne çıkan kısımlar şunlardı:
"TEK AMAÇ İKTİDAR OLMAK.."
"Bugün yeni bir tarih yazıyorsunuz. Yeni bir sayfa açılıyor. İstanbul'dan Türkiyemizin her noktasına yepyeni bir güneş doğuyor. Cesaretinizi kutluyorum. Bu mücadele halkımızın mücadelesidir. Ne mutlu sizlere ki, Türkiye’ye ki, bu toplantıya tanıklık ediyorsunuz. Bu tarihi toplantıyı çocuklarınıza "bende oradaydım" diye anlatacaksınız.
Bugünden sonra TDH'nin bir tek amacı vardır, o da iktidar olmak. Görünen odur ki, bunu bizden başka başaracak bir hareket yoktur. Bizden başka halkın gücünü arkasına alan hareket yoktur. Amacımız AK Parti’den mührü teslim almaktır.
"ANAMUHALEFET İKTİDARIN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR"
Mevcut muhalefet partileri bunu başarabilecek güçte değildir. Türkiye tıkandı. İktidarın alternatifi anamuhalefet değildir. Halkımız değişim istiyor. Türkiye harekete geçmemizi istiyor.
Alın teri ve emek için yollardayız. Sanayicilerimiz üreticilerimiz için yollardayız. Dul, yetim ve engellilerimiz için yollardayız. Emeklilerimiz yolsul ve mutsuz. Gençlerimiz işsiz ve ümitsiz. Yaşlılarımız hastane kapılarında ömür tüketiyor. Yoksullar tedavi olamıyor. Bu yoksul tabloyu değiştirmek için yollardayız. Ankara'daki iktidarı değiştirmek için yollardayız. TDH istiyor ki, her yerde en iyi okullar olsun. En çağdaş, en kaliteli eğitimi bizim çocuklarımız alsın. Canla başla azimle çalışacağız. Üniversite mezunu gençler işsiz. Türkiye’nin yararına olmayan hiç bir projeye imza atmayacağız.
İKTİDAR KURUMLARLA KAVGALI
İkdara bakalım. Kurumlarla, yargıyla, üniversitelerle kavgalı.. Girişimciler, alın teri ve sendikalarla kavgalı..
Muhalefete bakalım.. Yıllardan beri hiçbir konuda somut çözüm üretmiyor. Heyecansız. Dermanı kalmamış.. Yıllardan beri umut vermiyor. Muhalefet Ankara'da laik ve demokratik Türkiye’yi korumak yerine yıllardan beri kendi koltuğunu koruyor.
MUHALEFETE OY VERENLER 'ÇARE YOKTU' DİYOR
Televizyonları başında büyük bi umut ve sabırla bizleri izleyenler.. Ülkemizde kısır bir döngü var. İktidara oy verenler seçimden sonra “pişmanım” diyor. Muhalefete oy verenler ise pişman halde “çare yoktu” diye yanıt veriyor.
Şimdi buradan şunu söylüyor. Artık merak etmeyin. Bugün bir seçenek doğuyor. Çare sizsiniz, çare TDH.
Ülkemiz yeni bir siyaset ve enerji arıyor. Bu siyasi anlayış ayrışma yerine bütünleşme getirmelidir. Koşulsuz demokrasiyi ön plana çıkarmalıdır. Bunu yapacak olan tek güç TDH'dir.
Ekonomik ve sosyal sorunlara biz çözüm bulacağız. Çok ama çok çalışacağız. Kurucularımızla birlikte çok temiz duygularla yola çıkıyoruz. Zorluklara beraberce göğüs gereceğiz.."
ECEVİT’İN SLOGANLARI
Diğer yandan hafta boyunca İstanbul'daki cadde ve sokaklara, etkinliği duyuran çok sayıda billboard asıldı. Sarıgül'e destek verenler, İstanbul ve Anadolu'da köprü ve otopark duvarlarına spreyle 'Halkçı Sarıgül', 'Çare Sarıgül' sloganları yazdığı gorülmüştü. O sloganlar 12 Eylül darbesinden sonra da DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit için yazılmıştı.
Spreyle yazılan sloganlar için TDH'den yapılan açıklamada, 'Bunları kimin yazdığını bilmiyoruz. Partinin ismi belli olmadığı için 'Halkçı Sarıgül', 'Çare Sarıgül' sloganları yazılmış' dendi.
2. BULUŞMA ANKARA’DA
İstanbul’daki bu buluşmanın ardından Ankara'da da benzer bir organizasyon yapılacak. Sarıgül ve ekibinin hazırladığı yeni partinin kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı'na on binlerce kişinin katılımıyla verilmesi planlanıyor.
YENİ YILDA YENİ PARTİ
Alınan haberlere bakılırsa Sarıgül liderliğindeki parti 2010 yılının ilk Cuma günü kurulacak. “Yeni Yılda Yeni İktidar” sloganıyla partinin 2 Ocak 2010 Cuma günü kurulması bekleniyor. Partinin kuruluşu alınacak sinyaler ve olumlu/olumsuz tepkiler üzerine erkene çekilebilir.
Konsessus adlı araştırma kuruluşu Ağustos ayında bir seçim aratırması yapmıştı. Araştırmada katılımcılara Sarıgül’le ilgili fikirleri de sorulmuştu.
Eylül ayı başında açıklanan sonuçlara göre “Türkiye'nin yeni bir siyasi partiye ihtiyacı var mı?” sorusuna katılımcılar şöyle yanıt vermiş:
Yeni bir partiye ihtiyaç yok: % 54.6
Yeni bir partiye ihtiyaç var: % 45.4
Türkiye Değişim Hareketi ismiyle parti çalışmaları yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün parti hazırlığı % % 56 oranında olumlu bulunurken, % 31 bu hareketi olumsuz bulmuştu.
Türkiye değişim hareketi partisi tanışma toplantısı
Zonguldak’ta Türkiye Değişim Hareketi Partisi’nin tanışma toplantısı gerçekleştirildi.
Zonguldak’ta Türkiye Değişim Hareketi Partisi’nin tanışma toplantısı gerçekleştirildi.
Deniz Kulübü’nde gerçekleştirilen toplantıya Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, Eski Zonguldak Milletvekili Harun Akın, Türkiye Değişim Hareketi Partisi Zonguldak Temsilcisi Dr. Zeki Günalp ve davetliler katıldı. Toplantıda konuşan Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, “Buraya içeriye girerken herkes alkışladı. Ereğlililer alkışlamadı. Onları da seviyorum. Eğer daha yolun başında birbirimize girdiysek, arkadaşlar bırakalım bu işi. Memleket elden giderken bizim arzuhalimiz Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda mermilerin önüne atlarken pay mı istiyorlardı. Eğer yeni bir parti yeni bir hareketin içerisine giriliyorsa herkes içindeki düşüncelerden sıyrılacak. Ben gönüllü kuruyorum. Çünkü benim torunum benim çocuklarım bu memlekette huzur içinde mutluluk içinde aşk iş sahibi olarak yaşamak istiyor. O düşünceyle gireceksiniz girin. Bizim yapabileceğimiz çocuklarımıza ve torunlarımıza iyi bir memleket sağlayabilmek. Türkiye’nin gidişatından hem memnun olmayıp ta daha kuruluş aşamasında birbirimize kırgınsak bu iş olmaz. Bu girişim hareketine gönülden bağlı olmayan varsa şimdi gitsin arkadaşlar. Bu hareketin içine girdiğimizde hep birlikte hareket edeceğiz. Biz siyasette hiç teklife gerek yok. Benim öyle bir derdim de yok. Bu davet Sarıgül’ün Kozlu’yu ziyaretinde gerçekleşti. İnsanlar da birden adını koymadığımız değişim isteği var. Artık bu değişimin hareketi nereden gelecek, ilk hamleyi kim yapacak oradan belli olacak. Ama hangi hareket olursa olsun. Eğer böyle bir değişimin içine gireceksek birbirimize önce güvenmemiz lazım. Yoksa hiçbir anlamı yok. ben bu hareket içinde olayım da belediye il başkanı, milletvekili, ilçe başkanı belediye meclis üyesi olurum düşünür. Vardır insanın ruhunda vardır bunu engelleyemezsiniz” dedi.
CHP Eski Zonguldak Milletvekili Harun Akın ise “Kilimli’de bir göçük oldu. Madenciliğin göçüğü olacaktır, grizusu da olacaktır. İş kazası da olacaktır. Böyle bir zor iş TTK’da çalışmak. Böyle bir kaza oluyor. Bu TTK’da ocaklar gecekondu gibi. Gecekondu anlayışıyla madencilik yapılıyor. TTK’da yerin altındaki o gecekondulaşan ocakçılık anlayışını değiştirip modern hale getirmek için en az 250 milyon dolar lazım. Yani koca bir tencerede küçücük bir çay kaşığı. O yüzden ölümler olur. İnşallah daha büyük felaketlerle karşılaşmayız. AK Parti hükümete geldiği zaman 2.5 milyon tondu üretim şimdi 1.5 milyon ton üretim yapılıyor” diye konuştu.
Zonguldak’ta Türkiye Değişim Hareketi Partisi’nin tanışma toplantısı gerçekleştirildi.
Deniz Kulübü’nde gerçekleştirilen toplantıya Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, Eski Zonguldak Milletvekili Harun Akın, Türkiye Değişim Hareketi Partisi Zonguldak Temsilcisi Dr. Zeki Günalp ve davetliler katıldı. Toplantıda konuşan Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, “Buraya içeriye girerken herkes alkışladı. Ereğlililer alkışlamadı. Onları da seviyorum. Eğer daha yolun başında birbirimize girdiysek, arkadaşlar bırakalım bu işi. Memleket elden giderken bizim arzuhalimiz Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda mermilerin önüne atlarken pay mı istiyorlardı. Eğer yeni bir parti yeni bir hareketin içerisine giriliyorsa herkes içindeki düşüncelerden sıyrılacak. Ben gönüllü kuruyorum. Çünkü benim torunum benim çocuklarım bu memlekette huzur içinde mutluluk içinde aşk iş sahibi olarak yaşamak istiyor. O düşünceyle gireceksiniz girin. Bizim yapabileceğimiz çocuklarımıza ve torunlarımıza iyi bir memleket sağlayabilmek. Türkiye’nin gidişatından hem memnun olmayıp ta daha kuruluş aşamasında birbirimize kırgınsak bu iş olmaz. Bu girişim hareketine gönülden bağlı olmayan varsa şimdi gitsin arkadaşlar. Bu hareketin içine girdiğimizde hep birlikte hareket edeceğiz. Biz siyasette hiç teklife gerek yok. Benim öyle bir derdim de yok. Bu davet Sarıgül’ün Kozlu’yu ziyaretinde gerçekleşti. İnsanlar da birden adını koymadığımız değişim isteği var. Artık bu değişimin hareketi nereden gelecek, ilk hamleyi kim yapacak oradan belli olacak. Ama hangi hareket olursa olsun. Eğer böyle bir değişimin içine gireceksek birbirimize önce güvenmemiz lazım. Yoksa hiçbir anlamı yok. ben bu hareket içinde olayım da belediye il başkanı, milletvekili, ilçe başkanı belediye meclis üyesi olurum düşünür. Vardır insanın ruhunda vardır bunu engelleyemezsiniz” dedi.
CHP Eski Zonguldak Milletvekili Harun Akın ise “Kilimli’de bir göçük oldu. Madenciliğin göçüğü olacaktır, grizusu da olacaktır. İş kazası da olacaktır. Böyle bir zor iş TTK’da çalışmak. Böyle bir kaza oluyor. Bu TTK’da ocaklar gecekondu gibi. Gecekondu anlayışıyla madencilik yapılıyor. TTK’da yerin altındaki o gecekondulaşan ocakçılık anlayışını değiştirip modern hale getirmek için en az 250 milyon dolar lazım. Yani koca bir tencerede küçücük bir çay kaşığı. O yüzden ölümler olur. İnşallah daha büyük felaketlerle karşılaşmayız. AK Parti hükümete geldiği zaman 2.5 milyon tondu üretim şimdi 1.5 milyon ton üretim yapılıyor” diye konuştu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)